BOŞ VERMİŞİM DÜNYAYA
14.Temmuz.2016
Yılmaz, hastane ve otelde başlarından geçenleri anlatıyordu. Naz yorgun düşmüş dinliyordu. İkizler ve Simge gençliğin en güzel yanı olan umursamazlıkla oynuyorlardı.
Kuzey ve ben ise her krizde, her ortamda mevcut durumun en iyi anında yaşayan huzur avcıları olmuştuk artık. “Geçti bunlar, kafaya takmayın, önünüze bakın” diyorduk. Hayat kısaydı ve sürprizleri hiç bitmiyordu. “An”ın kıymetini bilmek ve iyi değerlendirmek gerekiyordu. Anda biriktirdiğimiz güzel anılar, hazine sandığımızın en kıymetlileriydi.
Yemekten sonra marinada yürüyüş yaptık. Resimler çektik… Kahkahalarla bitirdiğimiz günün sonunda ertesi gün buluşmak üzere ayrıldık. Onları Marmaris’te otellerine uğurlarken, biz de Datça’nın enfes günbatımında kaldığımız koya doğru yola çıktık.
Akşam yemeğini yediğimiz için sahilde oturarak dolunayın doğuşunu izledik. Uzaktan gelen notalar “Boş vermişim dünyaya” diyordu nostaljik bir sesle… “Temmuz, ağustos, eylül
Her mevsimde durma gül
Hayat inan çok kısa
Belki çıkmayız yaza…”
Akdeniz’in sahile vuran dalgalarında, ayın yükselişiyle muhteşem bir yakamoz oluşmuştu.
Dışımızdaki dünya tersine dönerken, biz bu paralel evrende çok mutluyduk
Syf 108- 109 #gercekmucizelerinmasaligodael#godael#kitap#roman#sanat#doğa#müzik#datça#hayat#an#seyirdefteri