ORHAN VELİ / YALNIZ SENİ ARIYORUM – Nahit Hanım’a Mektuplar
ORHAN VELİ – Nahit Hanım ’a Mektuplar
Hiçbirine bağlanmadım
Ona bağlandığım kadar.
Sade kadın değil, insan.
Ne kibarlık budalası,
Ne malda mülkte gözü var.
Hür olsak der,
Eşit olsak der,
İnsanları sevmesini bilir
Yaşamayı sevdiği kadar
“Bir garip Orhan Veli’yim” der ama tıpkı dizedeki gibi çağdaşları Melih Cevdet ve Oktay Rifat ile başlattığı “Garip Akımı” ile Cumhuriyet dönemi Türk edebiyat ve şiir dünyasının en önemli ismidir. Bu “rakı şişesindeki balık” olmak isteyen çakırkeyif filozofu anlatmaya, kendi kelimeleri bile yetmemiş, ustalar bile onu anlatırken hep üç nokta koymuş, ben anlatmaya kalksam komik olur. Bu nedenle bilenler daha derinlere inmek ve ruhuna tanıklık etmek için “O”nu okusun. Kendi açımdan buraya sadece onunla ilgili, kitabımda da yazdığım bir okul anımı koyacağım, yeri bende her zaman ayrıdır.
Nahit Hanım kimdir?
“Orhan Veli’nin 36 yıllık ömrünün en büyük sevdası” denilebilir. Sanat ve edebiyat ortamlarında “ Nahit Hanım” diye bilinen Nahit Gelenbevi bir öğretmen. İki evlilik yaşamış ve çocuğu olmamış. Samet Ağaoğlu “ Rönesans gibi kadın”, Cemal Süreyya ise “Cumhuriyet gibi kadın” diye söz etmiş ondan.
Orhan Veli, Sabahattin Ali, Arif Damar gibi edebiyatçılar tarafından hakkında yazılar, şiirler yazılmış. Atatürk’le üç kez dans etme şansına kavuşmuş çok özel bir kadın. 52 yıl boyunca bir hazine gibi sakladığı mektupları, Yapı Kredi Kültür Sanat Yayıncılığı derleyerek bu koleksiyon kitabı oluşturmuş. Kitapta orijinal el yazmalarının fotoğrafları ve tüm çevirileri yer almış. Bu özel belgeler, bir dönemin fiziksel, duygusal ve düşünsel dünyasına bakan romantik bir pencere açmış.
Bir sevdanın belgesi olarak oluşturulmuş eserdeki ilk mektupta Orhan Veli’nin şu cümlesi ilişkideki derinliği fazlasıyla ortaya koyuyor:
“Emin ol, dünyada hiçbir şeyden zevk almıyorum.
Bütün bu tatsız günler içinde yalnız seni arıyorum.”
Mektuplar 1940’lı yıllardan ölümüne kadar sürüyor.
Kitabın finali çok şaşırtıcı. Nahit Hanım’ın Orhan Veli’ye gönderemediği ve 12 Kasım 1950 tarihli Edirne’den yazdığı mektup var. Şöyle başlıyor:
“Orhan, cevapsız mektup yazmak çok garip oluyor. Geçen akşam seni rüyamda gördüm. Ankara’ya gitmişsin”
Mektup şu şekilde son buluyor:
“Senden muhakkak mektup bekliyorum. Uzun olsun, baştan savma olmasın. Yeni şiirleri istiyorum. Gözlerinden öperim.
Nahit”
O sırada bir haftalığına gittiği Ankara’da, 10 Kasım 1950 gecesi belediyenin açtığı çukura düşerek yaralanıyor. 14 Kasım’da fenalaşınca Cerrahpaşa’ya kaldırılıyor ve O gece 23:20 de hayatını kaybediyor.
Dünyaya, bir savaşın başlangıcında 13 Nisan 1914’te gözlerini açan Orhan Veli, 14 Kasım 1950 tarihinde 36 yaşında hayata veda ediyor.
Ölümünün üzerinden geçen 70 yıla rağmen dillerden düşmeyen duygularının unutulmayan sözcüklerine ve ruhuna…
Bu hüzünlü aşkın mektuplarına ve efsanevi şiirlerin kelimelerine teslim olun, kalbiniz ısınacak!
ALINTILAR
“Mucizeler beklemeye hakkımız yok mu?” diyordun. Zaten kala kala bir o hakkımız kaldı galiba.”
“”Bu arada kaç defa rüyama girdin. Bazen iyi, bazen fena. Ama ne olursa olsun, hepsi, içimin senden uzak kalamadığına delalet ediyordu.
Hiç merak etmedin mi?”
“Beni bir parçacık olsun anlamaya çalış. Beni sev demek istemiyorum, sadece inan.”
“Unutmanı kötü şekilde hatırlamana tercih ediyorum.”
“Diyorsun ki ” Paris, sana beni unutturmasın”. Belki Paris’te olmak güzel bir şey. Fakat benim için şu anda yalnız seninle olmak güzel. Kendini Paris’le mukayese edebilmen için hayatımdaki yerini bilmemen lazım. Nahit’siz Paris belki şöyle böyle bir şey ama benim için hiçbir şey. Üstelik hiçbir şeysiz Nahit her şey.”
“Sen benim için daima tek varolan şeysin. Dikkat et, en çok demiyorum, tek diyorum.”
“Bir de sevgilim vardır, pek muteber;
İsmini söyleyemem,
Edebiyat tarihçisi bulsun.”
KİTAP KÜNYESİ:
Adı: ORHAN VELİ / Yalnız Seni Arıyorum – Nahit Hanım’a Mektuplar
Sayfa: 283
Baskı: 2014
Yayınevi: Yapı Kredi Yayınları
Bir cevap
[…] ORHAN VELİ / YALNIZ SENİ ARIYORUM – Nahit Hanım’a Mektuplar […]