BOOKSIAY © ⋆ Outliers ⋆ İLKNUR AKPINAR YÜCEDAĞ

OUTLIERS – Çizginin Dışındakiler

Outliers

“Pratik, iyi bir noktaya geldikten sonra yaptığınız bir şey değildir. Sizi iyi bir noktaya getirmesi için yaptığınız bir şeydir.”
Malcolm Gladwell

Deniz kenarında yaptıkları, uzun süren, yorucu antrenman hareketlerinden sonra Soner, çocukların üçünü de karşısına almış anlatıyordu:

– Gösterdiğiniz çaba için tebrik ederim çocuklar, harikasınız. Dinlenirken size çizginin dışında kalan bir Japon çocuğun hikâyesini anlatayım ister misiniz , disiplin ve pratiğin etkili sonuçları için çok güzel bir örnek, ne dersiniz, hazır mısınız?

Simay, Can ve Ece hep bir ağızdan “Hazırızzzz !!! “ diye onayladı. Sevgili kardeşim kızına ve yeğenlerine büyük bir motivasyonla hikayeyi anlatırken biz de uzaktan kulak misafiriydik:

“Karatede ünlü olma hayali olan Japon çocuk, bir kaza sonucu sol kolunu kaybetmiş. Önceleri karate yapmasına izin vermeyen ailesi, oyalanması ve moralinin yerine gelmesi için ona bir karate hocası tutmuş. Hoca ilk derste çocuğa tek hareket göstermiş. Sadece sağlam kolunu kullanarak rakibini savurmayı. Takip eden günlerde ve tüm derslerde aynı hareketi yapmışlar. Çocuk, uzun zaman boyunca rakibini sağ koluyla tutup üstten savurma hareketini çalışmış. Günler sonra çocuk:

Reklamlar

“Hocam başka hareket öğretmeyecek misiniz, çok sıkıldım” demiş. Hoca, aynı harekete devam etmesini, bu hareketi en hızlı ve mükemmel olarak yapana kadar tekrarlamasını istemiş. Zamanla yaptığı harekette, çocuğun hızı o kadar artmış ki, hocasını bile saniyeler içinde tek koluyla yere serer hale gelmiş.

Günlerden bir gün gençler şampiyonasına katılacağı bir davetiye ile hoca çocuğun yanına gelmiş. Çocuk şaşkınlık içinde şampiyonaya katıldığı ilk gün hocasına “ Hocam tek bir hareket biliyorum, kaybedeceğim, kazanmam mümkün değil” demiş. Hoca tek bir cevap vermiş:

“Sen sadece bildiğin hareketi en iyi şekilde yap!”

Çocuk, sıra sıra tüm rakiplerini, finalde de kendinden daha büyük ve iri olan son rakibini eleyerek şampiyon olmuş. Hem şakın hem mutlu bir şekilde hocasına sarılırken:” Hocam inanamıyorum, sadece tek bir kolum var, tek bir hareket biliyorum ve şampiyon oldum, nasıl olur?” demiş. “Evet, ama yaptığın hareket karatedeki en zor hareketlerden biridir ve tek bir savunması vardır, rakibin sol kolunu tutmak.”

Sevgili kardeşim kıssadan hisseyi anlatırken, İkizler ve Simay gülümsedi: Demek ki neymiş, yeterince pratik yaparsak bir işin en iyisi oluruz, en iyisi olmak tüm benliğimizin bize sağladığı bir sonuçtur, zekâ ve çalışkanlık kusurlarımızı avantaja çevirir.”

10000 SAAT

Malcolm Gladwell ‘in Outliers – Çizginin dışındakiler kitabı kardeşimin yukarıda anlattığı hikâyesinin uzun versiyonu gibi. Özetle bir işte ustalaşmak istiyorsanız o işin başında en az on bin saat pratik yapmanız gerektiğini savunuyor.

Gladwell, dünya üzerindeki pek çok ünlünün başarı hikâyelerine yakından bakarak aile, çevresel faktörler, doğum yerleri ve doğdukları tarihi de göz önünde bulundurarak bir örüntü oluşturuyor.

THE LAST DANCE-Kitabı Kapağına Göre Yargılama

“Ve 10 bin saat pratik olmaksızın, en üst seviyede oynamak için gerekli becerilerde ustalık kazanmanın hiçbir yolu yok. “
Malcolm Gladwell

Başarı tesadüf değildir. Öngörülebilir ve güçlü bir dizi koşul ve fırsatlardan ortaya çıkar.

Malcolm Gladwell ’in kariyer ve sosyal başarıya kerteriz koyduğu bu kitaba ek olarak şunu söyleyebilirim: Entelektüel ve bireysel başarı da aynı yoldan geçer.

Sonuç olarak, uzun zaman emek harcadığınız her konu, eninde sonunda sizi kendiniz ve toplumsal çevreniz için verimli hale getirir. Ödülünüz sınav ya da yarışma başarılarından elde ettiğiniz madalyalar, kupalar, puanlardan daha fazlasıdır.

Yaşarken edindiğiniz bireysel tatmin, tüm çabalarınızın sonucunun en büyük ödülüdür.

Keyifli okumalar…

OUTLIERS / ALINTILAR

Reklamlar

“Bunlar en üst düzeyde başarının öğeleriydi: Tutku, yetenek ve çok çalışmak.”

“Daha da çok çalışmamız, işe yüreğimizi ve ruhumuzu katmamız, kendimizi aşmamız gerekiyordu.”

“Hala tek kuruşu bile yoktu, umutsuzdu ve fikrinden bir şey çıkarmanın yıllar sürecek ve belini bükecek bir emek gerektirdiğini biliyordu. Ancak coşkuluydu, çünkü yıllarca sürecek bu zorlu emek, içerdiği umutlar nedeniyle, ona bir yük gibi gelmiyordu. Bill Gates’de Lakeside’da ilk kez bir klavyenin başına oturduğunda aynı şeyleri hissetmişti. Haftada yedi gece, gecede yedi saat müzik yapacakları söylendiğinde Beatles dehşetle irkilmemişti. Karşılarına çıkan fırsatların üzerine atlamışlardı. Çok çalışmak, ancak hiçbir anlam taşımadığında bir hapis cezasıdır.”

“Nerede ve ne zaman doğduğunuz, anne babanızın ne iş yaptığı ve yetişme koşullarınızın nasıl olduğu, bütün bunlar dünyada ne kadar başarılı olacağınızı etkiliyor.”

“Yeterince çalışır, kendinizi ortaya koyar ve beyninizi ve hayal gücünüzü kullanırsanız, dünyayı istediğiniz gibi biçimlendirebilirsiniz”

“Daha da büyük başarılara ulaşacak olanlar, mevcut durumda başarılı olanlardır; bir diğer deyişle, kendilerine özel fırsatlar verilenlerdir. En büyük vergi indiriminden yararlananlar zenginlerdir. En iyi eğitimi alanlar ve en çok özen gösterilenler, en iyi öğrencilerdir.”

“Otoriteye güvenme ve bağımsız ol.”

“Çünkü kimde varsa ona daha çok verilecek ve o bolluk içinde olacak. Ancak kimde yoksa kendisinde olan da elinden alınacak.”

“Başarılı insanlar bunu tek başlarına elde etmiyor. Nereden geldikleri önemli. Onlar özel yerlerin ve ortamların ürünü.”

“İş bulmak için [öğrenciler] doğru aile bağına, doğru yeteneğe, doğru kişiliğe ya da bunların bir kombinasyonuna sahip olmalıdır. Kabul edilebilirlik olarak adlandırılan şey, bu parçaların toplamından oluşur. Bir insan bunlardan herhangi birine sahipse kendine bir iş bulabilir. İkisine sahipse, birden fazla iş seçeneği olabilir; üçüne sahipse istediği işe girebilir.”

“Hepimiz kendimize özgü bir kişiliğe sahibiz. Ancak içinde büyüdüğümüz toplumun geçmişinden gelen eğilim, varsayım ve refleksler bu kişiliğin üzerinde yer almaktadır ve bu farklılıklar olağanüstü spesifiktir.”

“Ormandaki en uzun meşe sadece en sert palamuttan yetiştiği için en uzun meşe olmamıştır; diğer ağaçlar onun aldığı güneş ışığını kesmediği, çevresindeki toprak derin ve zengin olduğu, fidanken hiçbir tavşan onun kabuğunu kemirmediği ve hiçbir oduncu onu vakti gelmeden kesmediği için de en uzun meşe o olmuştur. Başarılı insanların sağlam tohumlardan geldiğini hepimiz biliriz. Ancak onları ısıtan güneş ışığı, kök saldıkları toprak ve uzak kalabilecek kadar şanslı oldukları tavşanlar ve oduncular hakkında da yeterince bilgi sahibi miyiz?”

“Başarı özellikle bir bireysel üstünlük meselesiymiş gibi davranıyoruz. Ancak şu ana dek göz attığımız hikâyelerde, işlerin bu kadar kolay olduğunu ileri sürecek hiçbir şey yok. Tam tersi, bu hikâyeler kendilerine gerçekten çok çalışmaları için özel bir fırsat verilmiş, bu fırsatı değerlendirmiş ve olağanüstü çabaların toplum tarafından ödüllendirildiği bir dönemde rüştünü ispat etmiş insanlar hakkında. Başarıları sadece kendi eserleri değil. İçinde büyüdükleri dünyanın bir ürünü.”