SAVAŞ SANATI –Sun Zi
SAVAŞ SANATI –Sun Zi
“İnsanca ama disiplinle yönetmek kesin başarı demektir.”
Hayatınız boyunca her dönemizin önce acemiliğini sonunda da ustalığını yaşayacaksınız. Hayatınızdaki bu iki nokta arasındaki her mücadelenizde, zaferiniz ya da yenilginiz stratejik zekanıza bağlı olacak. İster okulda, ister işte, ister savaşta, ister aşkta…
- Hesaplama,
- Savaş,
- Taktik saldırı,
- Duruş,
- Güç,
- Zayıflık-güçlülük,
- Harekât,
- Dokuz değişken:
- Bin bir olasılık,
- Orduyu harekete geçirme,
- Arazi,
- Dokuz arazi,
- Ateşle saldırı
- Casus kullanma
gibi bölümlerden oluşan “Savaş Sanatı”, ilişkilerin, mücadelenin ve rekabetin her alanında kullanılabilecek tüm zamanlar için geçerli prensipleri içeriyor.
Spor, siyaset, bilim, sanat alanında birçok ünlüye ilham veren, rehberlik eden, okullardan iş dünyasına kadar her yerde okutulan ve örnekleriyle yaşatılan “Savaş Sanatı” kitabı, tarihin en eski ve en çok araştırılan, tartışılan stratejik eseridir. Savaşan Devletler Çağı olarak bilinen dönemde (M.Ö. 403- M.Ö.221) hüküm süren, Zhou Hanedanı’nın en ünlü komutanı ve filozofu Sun Zi (Sun Tzu)tarafından yazılmıştır. Sözleri asırlar sonra bile düşündürür ve askeri konuların dışında da çok büyük etkisi olmuştur. 20. Yüzyılın sonlarından itibaren ekonomi ve iş dünyasında da sık sık kullanılmıştır.
Hepiniz zaman zaman, yakınlarınızdan, askerlik anılarını dinlemişsinizdir. En çok eğlendiren ve şaşırtan anılar, genellikle “acemi birliği” diye anılan başlangıç aşamasında yaşananlardır. Bunların en yaygın olanı, sağını solunu şaşırdığı için farklı yönlere dönenlerdir. Bu en basit hareket, askeri disipline sokulması gereken ilk kurallardandır. Konuyla ilgili olduğu için, kitabın giriş bölümünde Sun Zi’nin hayatı anlatılırken, çok ilginizi çekecek olan bir hikâyeyi, buraya bırakıyorum. Eserin bir parçası olmadığı için rahatlıkla okuyabilirsiniz:
“Yüz kırk sekiz beylikten oluşan Zhou Hanedanın Qi Beyliğinden olan Sun Zi, Wu hükümdarı ile “Savaş Sanatı” sayesinde görüşür.
He Lu der ki:
” Senin on üç bölümlük eserini okudum, benim için küçük bir deneme talimi yaptırabilir misin?”
Ona der ki: “Elbette.”
He Lu der ki:
“Bu denemeyi kadınlarla yapabilir misin?”
Der ki: “Elbette.”
İzin verilince sarayın en güzel kadınlarından yüz sekseni getirilir.
Sun Zi onları ikiye ayırır, hükümdarın en gözde iki cariyesini iki takımın başına komutan yapar, ellerine birer silah verir.
Der ki: “Sizler sağ ve solunuzu, arkanızı ve önünüzü biliyor musunuz?”
Kadınlar der ki: “ Biliyoruz.”
Sun Tzu der ki: “İleri adım atmak için öne bakacak ve adım atacaksınız; sola dönmek için sol kolunuza bakacak, sağa dönmek için sağ kolunuza bakacaksınız, geri adım atmak için arkaya bakacak ve adım atacaksınız .”
Kadınlar der ki: “Evet.”
Talimatları bildirdikten sonra [kadınlar] [ellerine] silahlarını alırlar ve emrini verir. Davullar sağa dönüş emri için çalınır, kadınlar kahkahalarla gülmeye başlar.
Sun Tzu der ki: “Talimatlar açık değilse, emirler anlaşılmıyorsa, bu komutanın suçudur.”
Davullar tekrar sola dönüş emri için çalınır, kadınlar tekrar kahkahalarla gülerler.
Sun Tzu der ki: “Talimatlar açık değilse, emirler anlaşılmıyorsa, bu komutanın suçudur; fakat talimat ve emirler açık ve net olduğu halde kurala uyulmuyorsa, bu takım komutanlarının suçudur. Öyleyse sağ ve sol takım komutanlarının kellelerini istiyorum.”
Wu hükümdarı yukarıdan olanları seyretmektedir, gözde cariyelerinin idam emrini duyunca çok şaşırır ve gizlice emir verir: “Hükümdar komutanın maharetini anlamıştır. Bu iki cariye olmazsa yemeğin tadını dahi alamaz, idam etmemeni ister.”
Sun Tzu der ki: “Hizmetkârınız sizin tarafınızdan komutan atanmıştır, savaşta iken komutan, hükümdardan gelen bazı emirleri uygulamaz.” Sonra iki takım komutanını idam ettirir.
Onların yerine başka takım komutanları seçer. Davullar bir kez daha çalınır. Kadınlar sola, sağa, öne ve arkaya verilen bütün talimatları yerine getirirler, adeta ip gibi dizilmişlerdir, hiçbiri sesini çıkarmaya cesaret edemez.
Sun Tzu hükümdara şöyle der: “Askerler disiplin altındadır, hükümdar aşağı gelip onları deneyebilir, hükümdarın emirlerine hazırlar, isterseniz suyun ve ateşin üzerine bile yürürler.”
Böylece He Lu, Sun Zi’nin iyi bir komutan olduğunu anlar ve onu ordusunun komutanı yapar. “
Bu hikâye, size Sun Zi’nin ününü borçlu olduğu lider kişiliği ve stratejik zekâsı hakkında bir fikir verecektir.
Kırk üç sayfalık bu klasiği bir solukta okuyabilirsiniz. Ancak, sindirmeniz daha uzun sürecektir.
Keyifli okumalar…
ALINTILAR
“Savaş bir ülkenin baş sorunu, ölüm kalım yeri, var olma ya da yok olma yoludur; muhasebesiz olmaz. Bu nedenle beş noktayı hesaba katıp, ona göre durum değerlendirmesi yapmak gerekir: “Bir “yol”, iki “gök”, üç “yer”, dört “komutan”, beş “kural”.
“Savaşın getireceği zararı bilmeyen kişiler, savaşın getireceği yararı da bilmezler”
“Zira insan, tabiatı gereği zora düşmedikçe yeteneklerini hakkıyla ortaya koyamaz.”
“En büyük ustalık zayıf ve beceriksiz gözükmektir.”
“Orduyu iyi sevk ve idare eden kişi savaş gücünü ülkesinden, ikmalini düşmandan sağlar. “
“Düşman askerleri mızraklarına yaslanıyorlarsa, aç kalmışlar demektir. Kuyudan çektikleri suyu paylaşamıyorlarsa, susuz kalmışlardır. Avantajı gördükleri halde saldırmıyorlarsa, yorgundurlar demektir. Kamplarında kuşlar toplanmışsa, orayı boşaltmışlar demektir. Gece konakladıkları yerden bağırtılar geliyorsa, korkmuşlar demektir. Bayrak ve flamalar karışmışsa, birliklerin kargaşa içinde olduğunu göstermektedir. “
“Yüz savaşta yüz zafer kazanmak en mükemmeli değildir. En iyisi savaşmadan baş eğdirmektir.”
KİTAP KÜNYESİ:
Adı: Savaş Sanatı
Orijinal Adı: Bing Fa
Yazar: Sun Tzu, Giray Fidan (Çevirmen), Pulat Otkan (Çevirmen)
Sayfa Sayısı: 54
Kitabın Türü: Dünya Klasikleri, Felsefe-Düşünce, Siyaset-Politika
Yayınevi: Türkiye İş Bankası
Bir cevap
[…] savaş dizisi olarak görmeyin. Her sahnesini etkileneceğiniz bu ortaçağ anlatısını izlerken, Çinli filozof Sun-Tzi’nun “Savaş Sanatı” adlı eserini okuyor gibi […]